Okul yılları süresince çocuklar "Oğlum derslerini bitirdin mi? Kızım ödevin yaptın mı?" gibi sorularla karşılaşır
Bu sorularla ve üzerlerindeki baskıyla ödev yapma alışkanlarını hayatlarının en zorlu işi gibi düşünebilir ve bu durum çoğu kez onlar için bunaltıcı bir duruma dönüşebilir
Ödev kelimesi kimi çocuk için eğlenceli ve gerekli bir anlam ifade ediyorken, kimileri için kabus haline gelebiliyor. Reem Nöroloji Merkezi'nden Uzman Dr. Mehmet Yavuz'a göre ödevlerin başlıca amacı, öğrencilerin anne-baba, öğretmen ya da bir başka öğreticiden bağımsız olarak, kendi kontrol ettiği çabalarla tamamlamasıdır. Böylece çocuk kendi kendine sürekli artan bilgiye ulaşabilir ve o bilgileri işleyerek kendi düşünme biçimini oluşturabilir.
Bunları zaten biliyorum ödeve ne gerek var ki!
"Çocuğun ödev yapma alışkanlığını bilinçli bir şekilde kavrayıp, devamlılığının sağlanması için öncelikli olarak çocuğa ödev yapması gerektiğinin neden önemli olduğu, onun anlayabileceği bir dille açıklanmalı" uyarısı yapan Dr. Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bilince sahip olmadan ödev yapmaya yönlendirilirse ödev yapmanın gerekliliğini anlamadan, sadece zorunluluktan dolayı ve özenmeden ödevlerini aceleyle bitirmeye odaklanır. Nitekim çocuklar, ödevlerin gereksiz ve angarya görevler olduğunu, kendilerini ders çalışmaktan alıkoyduğunu düşünebilirler. 'Ben bunları zaten biliyorum ödeve ne gerek var ki?' diye yakınabilirler. Bu nedenle ödevlerin de bir çeşit ders çalışma pozisyonu olduğu ve gereksiz bir çalışma olmadığı telkin edilmelidir."
Bu düzenlemeleri yapın
"Çocuk ödev yaparken, ses, ışık, mobilya düzen, sıcaklık vb. değişkenler açısından tercihleri belirlenmeli.
"Ders çalışacakları ya da ödevlerini yapacakları uygun ortamlar sağlanmalı.
"Çalışma odasında televizyon gibi dikkatlerini dağıtacak eşya ya da cihazlar bulundurulmamalı.
"Oda sıcaklığı ortalama 23 dereceyeye ayarlanmalı. Çünkü daha sıcak ya da soğuk ortamlar, çocukların öğrenme ve algılama kapasitelerini olumsuz etkiler.
Motivasyonunu yüksek tutun
Belli aralıklarla ödeve mola verilmesi ve molalarda çocuğu ödüllendirmek, çocuğun ödev yapmaya yönelik motivasyonunu artırır" diyen Dr. Yavuz, "Çocuğun uyku ve yemek saatlerinin düzenli olmasına özen gösterilmelidir. Çocuk okuldan geldiğinde dinlenmesi için ona belli bir süre verilmelidir. Çocuklar bu süre de anne-babasıyla sohbet edebilir, oyun oynayabilir ve yemek yiyebilirler. Çocuğun ödev yapmak için ayıracağı süreye çocukla birlikte karar verilmeli" şeklinde konuştu.
Desteğinizi eksik etmeyin
Ödev yapma sürecinde çocuğa hiç yardım etmemenin zorluklar karşısında desteksiz kalabileceği duygusunu uyandırabileceğine de değinen Dr. Yavuz şu açıklamaları yaptı: "Burada yardımdan kastımız çocuklar yorulduğunda onların yerine ödevlerini yapmak değil, nasıl yapması gerektiği konusunda çocukları bilgilendirmeniz, mesela;
-Sözlüğe nasıl bakacağını göstermek
-Bilgiye nasıl ulaşacağını öğrenmesini sağlamak
-Bunları kendi yapabilecek hale gelene kadar yönlendirici olmak
Bu sayede çocuklarımızın, bilinçli bir şekilde ödev yapma alışkanlığı kazanmasına zemin hazırlamakla beraber; kendisiyle ilgilenildiği duygusunu hissettirerek duygusal gelişimine de katkı sağlarsınız."
Mutlaka kontrol edin
Çocukların yaptığı ödevlerin öğretmen ve anne baba tarafından kontrol edilmelisi gerektiğine de değinen Dr. Yavuz, "Ödevlerin okulda öğretmene sunulmadan önce anne baba tarafından kontrol edilmesi, çocuklara yaptıkları hataları düzeltme ve eksikleri giderme fırsatı verir. Öğretmenler de, yapılan ödevleri dikkatle incelemeli ve sonraki ödevler için teşvik ve motive edici tutum sergilemeli" diye konuştu.
Evdeki huzur önemli
İyi bir ev ortamı, aile ilgisinin ödev yapmada ve akademik başarıyı arttırmada önemli bir rolü vardır. Ödev yapma sürecinde ailelerin çocuklarına karşı tutumları oldukça önem taşımaktadır. Ailelerin olumsuz tutumları çocukları ebeveynlerinden ve ödev yapma alışkanlığından uzaklaştırabilir.